AŞKIN SESİ


Afyon'nun Dinar ilçesinin bir kasabası var . İsmi Haydarlı. 1500 nüfuslu bir yer.Türkiye'de tektir özellik bakımından. Çünkü kasabada Devlet hastanesi vardı.Orada çalışmışlığım vardı bir zamanlar.Kasabada oturdum beş yıl kadar.Örfü adeti bizim Gölhisar'ınkinden çok farklıydı.Önüme bir tarhana çorbası koydular.Ne tadı bizimkine benziyor ne rengi , ne de kıvamı.Alışmışız işte damak tadı. Onların çorbası onlara leziz,bizim çorba bana leziz.


Kasabada daha ilk aylarımdı. Beni bir düğüne davet ettiler. Süslenip püslenip giyinip gittim.Çadırın altında masalar kurulmuş,dört tekerlekli traktör römorkunun üstünde de orguyla sazıyla sözüyle bir de çalgıcı vardı.Yalnız bir şeye kafam takıldı.Düğünde ne davul var ne zurna. Bizim ordaki gibi davullu zurnalı beni karşılayacaklar,bahşişimi verip bir masaya oturacağım zannederken gittim boş bulduğum bir masaya oturdum. Daha kimseyi tanımıyorum kimse de beni tanımıyor.Öylece aval aval etrafa bakınırken bizim ev sahibini gördüm.Düğün,bizim ev sahibinin akrabasıymış. Beni görünce hoşgeldin deyip masaya oturdu.Ellili yaşlarda sevdiğim bir dayıydı.Kasabada ona herkes Veli dayı derdi.Merakımı gizlemeyip hemen sordum;


"Yahu Veli dayı bizim orda düğünler davullu zurnalı olur.Gelenler davulla zurnayla karşılanır. Sizde yokmuydu böyle adet."


"Eskiden yoktu da şimdi yeni yeni bazı düğünler davullu zurnalı olmaya başladı.Burası davul zurna tutmamış. Sadece çalgıcı var.Birazdan şenlenir ama burası.Yalnız,başımdan geçen bir davul zurna hikayesi aklıma geldi .Onu sana bir anlatayım.Bizim yeğenlerin birini,sizin Tefenni diye bir yer var .Oraya gelin verdik.Oraya oğlan evindeki düğüne gidince bizi davulla zurnayla karşıladılar.Ama nasıl gümbür gümbür çalıyorlar.Yer zangır zangır sarsılıyor sanırsın davulun sesiyle.Zurnacının şah damarları yerinden çıkmış,yüzü kıp kırmızıydı.Bir nefes veriyor ama yanık yanık kulak zarım yırtılacak nerdeyse.Adam bütün gücünü zurnaya nefes vermek için kullanıyordu.Ben masaya oturunca davulla zurna sustu.Onlarda başka masaya oturdu.Bana da cins cins baktılar.Neden öyle baktıklarını ben anlamadım ilk başta. Ben oradakilere sorunca burda bu adet güzelmiş ya misafirler hep böyle davulla zurnayla mı karşılanıyor dedim. Oradakiler de evet Veli dayı .Biz misafirlerimizi hep davulla zurnayla karşılarız.Misafirler de gönlünden kopan bahşişi davulcunun ya da zurnacın cebine koyar.O zaman anladım tabi bana neden cins cins baktıklarını.Kız eviyiz gari ya. Düğünün gelini de bizim yeğen oluyor , gururumu yerde bırakacak değilim. Hemen gizlice sağ cebimden para tomarını çıkarıp bir tane bozukluğu ayırıp diğer cebime koydum. Oradakilere ben bir şöyle dolaşıp geleyim dedim. Bir sokak öteleri gezdim tekrar düğün evine geldim.Bizim davulla zurnacı beni gördü. Çalıp çalmamakta biraz tereddüt ettiler.Biraz önce düğün evine geldim ya ,tanıdılar anlaşılan. Bizim dünüre kaş göz yaptım karşıdan beni karşılayın diye. Dünür de hemen ayaklandı, davulla zurnacıya seslenip beni karşılamaya geliyorlar.Yaklaşınca dünürün elini sıktım ,bahişi de göğsüm kabara kabara davulcunun cebine kıstırdım.Ama her nedense biraz önceki gibi kuvvetli çalmıyorlardı.Çaldıkları davulla zurnanın sesini bir sokak ötedeki bile duymaz.Sanki çaldık olmak için çalmışlardı. Masaya hep beraber oturduk. Davulcuyla zurnacı da yan masaya oturdular.Ben hemen davulla zurnacıya dönüp sordum. Siz biraz önceki gibi gümbür gümbür çalmadınız ya dedim.Onlarda biraz düşündükten sonra cevap verdiler. İlk geldiğinizde vereceğiniz bahşişi bir Allah bir de siz biliyordunuz.Yalnız biz bilmiyorduk.Allah ,bize ne kadar güç verdiyse çaldık.Senin gizli gizli sağ cebine kırmızı onluk ayırdığını biz görmüştük.Onu bize vereceğini düşününce ona göre çaldık.İlk geldiğinde bir lira bile versen Allahtan gelene razıydık dediler."


Veli dayıya hikayeyi anlatınca tebessüm edip" Yaa Veli dayı Allah aşkıyla yapılan işler gümbür gümbür oluyor heralde."dedim.


"Yaa ya .Allahtan gelene gümbür gümbür çaldılar da kuldan gelene çalamadılar.İlk karşılamamda elimi cebime soksam ne gelse verirdim heralde" dedi.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

BABALAR AĞLAMASIN Ben babamın ağladığını hiç görmedim, tâ ki o kor gibi düşen hadiseye kadar