KARTLARLA DANS

Gazi üniversitesi hastanesinde radyoloji bölümünde ilk stajımın olduğu gün ... Yaş 18 ... Bıyıklarımın yeni terlediği günler ... İlk sakal traşı olduğum yıllar ...

Tıbbi görüntüleme cihazların olduğu odaları tek tek ,sevincim , merakım ve heyecanım tavan yapmış halde geziyordum .

Mr cihazları , tomogrofi cihazları , röntgen cihazları ve daha sayamadığım teknoloji ötesi aletleri gördükçe bunları ben mi kullanacağım diye göğsüm havamdan kabarıyor kendimle gurur duyuyordum .

En çokta mr 'ı merak ediyordum . Yurt dışında bir mr çektirebilmek için en az 20 doktordan oluşan komisyondan geçebilirsen öyle çektirebiliyorsun . Kanıtlanmamış ya zararı var ya da yüksek maliyet gerektiren bir çekim olduğu için olsa gerek az istenen bir tetkik. Ama gelgelelim Türkiyede nerdeyse mr çektirenimiz kalmadı .

Mr ' ı çektirenler bilir . Bu makinanın açık olanı var kapalı olanı var . Klostrofobi ( kapalı alan korkusu ) olanlar açık olanı tercih etsede kapalı olan daha fazla Türkiyede . Kapalı olanda devasa bir mıknatısa benzer , ortası delikli manyetik alana sahip , sesini hiç bir şeye benzetemediğim garip sesleri olan bir mühendislik harikası . Hasta içine girince bütün hücrelerin frekansı 90 derece oynuyor . O derece bir manyetik alana sahip .

Ben ilk defa görmenin heyecanıyla hemen Mr makinesinin yanına daldım . Beyaz önlüğümün sol cebini sanki görünmeyen bir el hemen kaldırdı . Önlüğümün sol cebi gitti Mr makinesine yapıştı . Mr ın fiziğini bildiğimden korkmadım tabi bu duruma .Sol cebimdeki anahtarlar metal olduğu için gitti o dev mıknatısa yapıştı kaldı öylece . İlk defa mr görmenin heyecanıyla girdiğimden dolayı ertesi gün o enteresan olayların başıma geleceğinden habersizdim .

O gün mesai bitince dağıldık . Akşam üzeri kaldığım öğrenci yurduna gitmek için otobüse bindim . Sabah 10 lira yüklediğim otobüs kartımı otobüsün ön konsoldaki makineye okutmak için tutunca kartı tanımadı . Otobüs şöförünün kaşlarını sıkılaştırıp bakışlarını bana kilitledi . Ne yapacağım ne söyleyeceğim diye düşünürken arkamdaki amca kendi kartından okuttu benim ücretimi . Ya garip bir öğrenci zannetti ya da fakir bir çocuk . Hayatta talihsizlikler yaşasamda iyi insanlar çıkartıyordu Rabbim karşıma . 10 lira o günkü parayla 15 gün gidip gelmeye yetecek otobüs ücreti vardı içinde . Ama her nedense silinmişti . Öğrenciyiz sonuçta aylık 30 lira bursum , birde yetmediğinde utancımdan yanaklarım ala boyanarak , babamdan istediğim harçlık vardı . Buz gibi terler yürümeye başladı vücudumdan . Nereye gitti bu yüklediğim para ?

Cebimde de otobüs kartımı dolduracak para yoktu . Ertesi sabah aynı durum başıma gelmesin diye otobüs kartımı doldurmak için para çekmem gerekiyordu bankamatikten .
Otobüsten inince direk babamın kendi bankamatik kartını verdiği kartı ATM cihazına soktum . Ama çalışmadı . Ben inat ettikçe makinede inat ediyor şifre girme kısmı gelmeden geri geliyordu .

Aksilikler üst üste gelince çaresiz kaldım ve yurduma yürümeye başladım . Beynimdeki düşünceler , fırtınalar estikçe alabora oluyordu .Nihayetsiz sorular beynimi tırmalıyordu . Kartların neden çalışmadığını düşünerek yurduma vardım . Allahtan yemekhane kartlı sistem olmadığı için önceden aldığım yemek fişleriyle yiyebiliyordum .

Yatakhaneye geçtim .Uyumak için yatağa uzanınca aklımdan gitmeyen cüzdanımda enteresan okayların döndüğü , tüm kartların çalışmaması beni uyutmuyordu . Öğrenim kredisi aldığım ziraat bankasının kartıda aklıma gelince onun da bozulabileceği aklımdan geçti , korktum . Korku bile korktu yani bu cüzdanda neler oldu acaba diye . Elle tutulur gözle görülür bir olayla da karşılaşmadım .

Yarın sabah erkenden bankaya gitsem direk vezneden para da alamazdım bankamatik kartı babamın üzerine olduğu için . Bankamatik kartını tekrar çıkartıp bana gönderebilmesi için babamı aramam gerekiyordu . Kafamda türlü türlü tilkiler geldi geçti . Zar zor harçlık istediğim babamdan bankamatik kartını nasıl isteyecektim ? "Baba bankaya git bankamatik kartını kaybettiğini söyle de yeni kart versinler diye babama akıl versem kızarmıydı acaba " gibi düşünceler tasarlarken uyuyakalmışım .

Sabah kakınca ilk işim cebimde beş kuruş olmayan ben , borç para istemek oldu en yakın arkadaşlarımdan . Herkes öğrenci olduğundan imkanlar kısıtlı tabi , bulamadım . Yurda ilk geldiğimde hakaretlere varan yatak kavgası yaptığım benden 2 yaş büyük biri vardı . O gün bugündür konuşmuyorduk . Borç para aradığımı duymuş olmalı ki geldi bana 20 lira verdi büyüklüğünü göstererek . Yani en yakın dostlarım düştüğümde kaldırmadı da düşman bildiklerim kaldırdı . Mahçubiyetimden kırmızı pancara döndüm , nasıl teşekkür edeceğimi bilemedim .

Borç para bulmanın sevinciyle gittim otobüs kartı aldım .Doğru staj yapacağım hastaneye vardım . Staj yerim olan mr 'a ikinci gün vardım . Boş bir sandalyeye oturarak izlemeye başladım mr 'ı öğrenmek için . Teknisyen arkadaş ilk randevulu hastayı hazırlamaya başladı ve hastaya "kredi kartlarınızı ,banka kartlarınızı çıkartın eğer içeri onlarla girerseniz kartlarınız bozulur " dedi büyük önem arzederek .

Gözlerim faltaşı gibi açıldı . Dün beynimde fırtınalar estiğinde tüm beyin hücrelerin çırpınıp alabora eden , kartların neden bozulduğu sayısız sorular cevabını buldu . Dün kartalarımın bozulmasının sebebini teknisyenin hastayla konuşmasından anladım tüm detaylarıyla .

İlk günden utancımdan bozuntuya vermedim . Dün cebimde kartlarla dolu cüzdanla , mr' ı ilk görmenin heyecanıyla Mr odasına daldığımı kimselere söyleyemedim . Kartlarımın Mr' ın manyetik alanda bozulduğunu söyleseydim benimle eğlenip Mr öğretmezler düşüncesi müthiş korkuttu beni .

"Şuna bak bir de radyoloji teknisyeni olacak bu . İlk günden kartlarıyla mr 'a girmesinden belli ne olacağı " demelerinden ürktüm heralde . Belkide ihmalkarlığım yüzünden öğretmeyecekleri aklımı başımdan aldı .

Babamı aradığımda söyleyemedim tabi mr da bozulduğunu . Bana telkinler veriyordu , " Oğlum kartları üst üste koyma . Sürtünmeden elektrik oluyormuş , bozuluyormuş . Bir de siyah şerit üstünü sakın çizdirme . Çizilince bozuluyormuş " dedi gür bir ses tonuyla telefonda .

Ben de kulaklarımı sıktım telefonda "he baba he .Dikkatli olacağım bundan sonra " diyebildim .Kartların neden bozulduğunu söyleyemedim işte . Yüzüm kızardı . Yeni çıkmış bıyıklarım terledi .

Daha sonra bu mesleğin erbabı olunca ne kadar sayısız kredi kartı yaktığımı ... Staj yaparken bile teknisyenlerin ceplerinde cüzdanla kaç kez unutarak daldığını hatırlamıyorum bile sayısını . Hatta hastaları kredi kartlarınızla girmeyin diye uyarmayı unutup hastalar tarafından idareye kaç kez şikayetler gittiğinin sayısını da unuttum . Ellerindeki mr bilgilendirme formuna " okuyup anladım " yazdırıp imzalatmama rağmen şikayet ediyorlardı .

Ya siz siz olun mr odasına kartlarla girmeyin . Röngende ve tomogrofide manyetik alan olmadığı için kartları bozmaz .Onlar radyasyon tekniği ile çalışan aletlerdir .

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

BABALAR AĞLAMASIN Ben babamın ağladığını hiç görmedim, tâ ki o kor gibi düşen hadiseye kadar